Ülkede işlenen suçlarda devletin tam bir cezalandırma yetkisi vardır. Fakat ülke dışında işlenen suçlarda devletin yargılama ve cezalandırma yetkisine bir takım sınırlandırmalar getirilmiştir. İşte bu başlık bu sınırlamaları izah eder.

I- Ceza Yasasının Mülkiliği (Ülkeselliği) Sistemi

  • Ülkede işlenen bütün suçlar hakkında fail ve mağdurların vatandaşlığına bakılmaksızın ceza yasasının uygulanmasına, ceza yasasının mülkiliği denir.
  • Madde 8 – (1) Türkiye’de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları uygulanır. Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi hâlinde suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.
  • Kendi sınırları dışında cereyan eden olaylara devletin müdahale etmesine izin vermeyen ve sonuç olarak faillerin cezasız kalmasına neden olan mülkilik sistemi artık hemen hemen hiçbir ülkede yalnız başına uygulanmaz.
  • Mülkilik sisteminin gerekçeleri:
    • Ceza Hukuku Bakımından: cezanın yakın olması halk ve suçlu üzerinde tesirini arttırır.
    • CMK Bakımından: Sanığı yargılayan yargıç o coğrafyayı, sosyo-kültürel yapısını tanır, yargıç delillere kolay ulaşır bu bakımdan yargıcın en yakın yerde yargılaması sağlıklıdır.
    • Uluslararası Hukuk Bakımından: düzenin sağlanması hususunda devletin bir görevidir.
  • TCK 8. Maddenin lafzından iki sorun doğar
    • 1-) Kanunda ifade edilen “Türkiye” tam olarak neresidir?
    • 2-) Suçun işlendiği yeri nasıl tespit edeceğim?

1-) Türkiye’ye Neler Dahildir?

  • TCK madde 8 fıkra 2’de bu sorunun cevabı verilmiştir. Buna göre suç…
    • a) Türk kara ve hava sahaları ile Türk karasularında
    • b) Açık denizde ve bunun üzerindeki hava sahasında, Türk deniz ve hava araçlarında veya bu araçlarla,
    • c) Türk deniz ve hava savaş araçlarında veya bu araçlarla
    • d) Türkiye’nin kıt’a sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı, işlendiğinde Türkiye’de işlenmiş sayılır.
  • Bu bakımdan gerçek ve farazi ülke sayılan yerlerde işlenmiş suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.
  • Şimdide Türkiye’yi oluşturan bu unsurları tek tek ele alalım.

A-) İç Sular:

    • Devlet bu sularda tam egemendir yabancı devletlerin bu sulardan geçişini dilediği gibi düzenleyebilir.

B-) Karasuları:

    • Karasuları bir devletin sınırlarını çevreleyen ve açık denize kadar uzanan deniz kuşağıdır.
    • Türk karasularının genişliği egede 6 mil akdeniz ve karadeniz de 12 mil olarak saptanmıştır.
  • Türk karasularında işlenen suçlara Türk yasalarının uygulanması gayet doğaldır. Fakat elbette bu durumun istisnaları mevcuttur.
    • Başka ülkenin karasularında bulunan savaş gemilerinde işlenen suçlara sahil devleti müdahale edemez ister Türk sularında yabancı gemi olsun ister yabancı sularda Türk gemisi olsun.
    • Başka ülke karasularında bulunan askeri olmayan ticari veya yolcu gemilerinde çeşitli sistemler öne sürülmüştür.
      • İngiliz sistemi: disiplin suçları hariç sahil devleti yargılar.
      • Fransız sistemi: sahil devletinin yargı yetkisi yok.
      • 1958 Cenevre Söz. : sahil devletinin huzurunu kaçırması ve uyuşturucu durumunda zaruret bulunması haricinde müdahale edemez.
      • Türk Sistemi: Türk bayrağını taşıyan gemilerde işlene suçlara Türk yargısı bakar. Türk karasularında bulunana yabancı gemilerde işlenen suçlara da Türk yargısı bakar.

C-) Açık Denizlerde Devletin Yetkisi:

      • Suçun açık denizde işlenmesi halinde geminin bayrağını taşıdığı devlet ceza yasası olaya uygulanacağı gibi, söz konusu devletin mahkemeleri de uyuşmazlıkları çözmeye yetkilidir.
      • Bir askeri deniz aracı nerede bulunursa bulunsun bayrağını taşıdığı ülkenin yüzen farazi ülkesidir.

D-) Hava Ülkesi:

      • Devlet, ülkesi üzerindeki bölgede uçuşa izin vermek ya da vermemek hususunda mutlak bir takdir yetkisine sahiptir.
      • Fakat farklı görüşlerde mevcuttur örneğin serbesti sisteminde hava sahasının tamamen serbest olmasını savunanlarda vardır. Yani öğretide birlik yoktur.
      • Havada işlenecek suçlarda hangi devletin yasası uygulanır?
        • Askeri Hava Vasıtaları: tıpkı askeri gemiler gibi farazi ülke sayıldıklarından ait oldukları devlet yargısına tabiidir.
        • Sivil Hava Vasıtaları: sivil uçağın üzerinden geçtiği devletin kurallarına aykırı (yasak bölgede uçma, alçak uçma vs.) hareket ederse devletin yargılama yetkisi olur. İkinci durum ise uçağın değil uçağın içindekilerin suç işlemesidir. Bu durumda üç yasa sistemi öne sürülmüştür.
          • Bayrak yasası sistemi: aracın bayrağını taşıdığı devlet yargılar.
          • İniş Yeri yasası sistemi: uçağın ilk indiği devlet yargılar.
          • Kalkış Yeri yasası sistemi: uçağın kalktığı ülke yargılar.

E-) Kıta Sahanlığında veya Münhasır Ekonomik Bölgede Tesis Edilmiş Sabit Platformlar:

          • Türkiye’nin kıta sahanlığında veya münhasır ekonomik bölgesinde tesis edilmiş sabit platformlarda veya bunlara karşı işlenen suçlar Türkiye’de işlenmiş sayılır.
          • Bu kural 1988 yılında Roma’da imzalanmış bir protokolle sabittir.

F-) Askeri İşgal Altında Bulunan Yerler:

          • Bir devletin ordusunun askeri işgali altında bulunan yerler, farazi anlamda ülke sayıldığından; işgal eden devletin yasası uygulanır.
          • Savaşta müttefik devletlerin anlaşarak zarureten işgali durumunda işgal edilen devletin yasaları yürürlükte kalır.

2-) Suçun İşlendiği Yerin Saptanması

  • Hem uluslararası hukuk hem de iç hukuk bakımından suçun işlendiği yerin tespiti mühimdir.
  • Madde 12 – (1) Davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir.
  • Mesafe Şuçu: Hareketin yapıldığı yer ile neticenin gerçekleştiği yer arasında yargısal veya siyasal bir sınırın bulunduğu suçlar. ( Örneğin, Türk sınırından ateş eden A’nın Ermenistan sınırlarındaki B’yi öldürmesi) (Örneğin, Ankara’da yaralanmış bir kimsenin Tokat’ta ölmesi)
  • Mesafe suçu kapsamında suçun nerede işlendiğini belirlemek için çeşitli teoriler öne sürülmüştür.

a-) Hareket Teorisi:

Bu teoriye göre suçu icra eden kişi fiili nerede gerçekleştirmişse yargılama orada gerçekleşir. Bu teoriyi savunanların muhtelif gerekçeleri mevcuttur.

      • Suçun işlendiği yerde fail, tanıklar, suçun izleri bulunduğu için suçun ispatı daha kolaydır.
      • Kanuna karşı gelen irade nerede açığa vurmuşsa suç orada işlenmiş sayılır diyor bu teorinin gerekçesi.

b-) Netice Teorisi:

Bu teoriye göre suç neticenin meydana geldiği yerde işlenmiş sayılır. (örneğin mağdurun yaralandığı) Bu teorinin de gerekçeleri mevcuttur.

      • Suçun işlendiği yerin kamu düzeni bozulur suçun işlendiği yerdeki yönetimin kamu düzeninin bozulmasına sessiz kalması düşünülemez dolayısıyla suçun neticesinin gerçekleştiği yerdeki kimselerin yargılamak istemesi gayet doğaldır.

c-) İsabet veya Arada Tesir Teorisi (Uzanmış El Teorisi):

Bu teoriyi kolaylıkla anlamak adına bir örnek: Fransa’dan atılan bir kurşun ile Almanya’da yaralanan kişinin İsviçre’de ölmesi durumunda, suçun doğrudan doğruya etkisini ilk gösterdiği yer olan Almanya’da işlendiği ifade edilir.

      • Teoriye “arada tesir” teorisi denmesinin sebebi örnekte de kolaylıkla anlaşılabilir.

d-) Karma Teori:

Bu teoriye göre suç hem hareketin yapıldığı hem neticenin gerçekleştiği hem de hareketin doğrudan doğruya ilk neticesinin gerçekleştiği yerde işlenmiş sayılır.

      • Örneğin Türkiye’den atılan kurşunun Bulgaristan’da ki birini yaralaması ve bu kişinin Mısır’da ölmesi durumunda suç 3 ülkede de işlenmiş sayılır.
      • Madde 8 – … Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi hâlinde suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.
      • TCK yukardaki maddeden de anlaşılacağı üzere karma sistemi benimsemiştir.
      • Başka bir ülkede işlenen suça Türkiye’den azmettiren veya yardım eden kişi suça iştirak etmiştir ve Türkiye’de yargılanır.
      • Bilişim suçları ise ister Türkiye’ye karşı işlenmiş olsun ister Türkiye’den dışarıya karşı işlenmiş olsun Türk yargısına tabidir.

3-) Türkiye’de İşlenmiş Bir Suça Yabancı Ülkede Hüküm Verilmesi

  • Madde 9 – (1) Türkiye’de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye’de yeniden yargılanır.
  • Bir suçtan dolayı iki defa yargılanmamayı gerektiren “non bis in idem” kuralına aykırı bir maddedir.
  • Diğer ülkede çekilen ceza Türkiye’de çekilen cezadan mahsup edilir.

2- Faile Göre Şahsilik Sistemi

  • Bu sisteme göre bir devletin ceza yasası, suç nerede işlenirse işlensin o devletin vatandaşı hakkında uygulanır yani, ulusal yasa vatandaşı izler.
  • Bugün bu sistem bazı istisnalar dışında tamamen terk edilmiştir.
  • Bu sistemin gerekçeleri
    • Yabancı ülkede suç işleyen işinin tekrar ülkesine döndüğünde kendi ülkesinde cezalandırılmaması kendi ülkesindeki vatandaşlarda tekrar yapabileceğine dair bir korku oluşturmakla beraber adalet duygusunu da yıpratacaktır.
    • Ayrıca yabancı ülkede suç işleyen kişi mensup olduğu devleti manevi zarara uğrattığından mensup olduğu devletin yargılaması gayet doğaldır.
  • Faile göre şahsilik sistemine göre cezalandırılan fiiller:
    • Memur veya görevli olarak yabancı ülkeye gidenlerin görevleriyle ilgili işledikleri suçlar.
      • Madde 10 – (1) Yabancı ülkede Türkiye namına memuriyet veya görev üstlenmiş olup da bundan dolayı bir suç işleyen kimse, bu fiile ilişkin olarak yabancı ülkede hakkında mahkûmiyet hükmü verilmiş bulunsa bile, Türkiye’de yeniden yargılanır.
    • Yabancı ülkede Türk vatandaşı tarafından işlenen suçlarda TCK md. 11 uygulanır. TCK md.11’e göre yabancı ülkede bir Türk vatandaşının yargılanması için bir dizi şart gerekiyor:
      • Türk vatandaşı olmak.
      • 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında bir suç işlemek.
      • Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlemek.
      • Yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve
      • Türkiye’de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk yargısında yargılanır.

 

3- Koruma Sistemi

  • Koruma ilkesi iki başlık altında değerlendirilebilir. Bu sistemde devletin ve vatandaşın korunması ele alınır.
  • Madde 12 – (1) Bir yabancı, 13 üncü maddede yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede Türkiye’nin zararına işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, Türk kanunlarına göre cezalandırılır. Yargılama yapılması Adalet Bakanının istemine bağlıdır.
  • Madde 12 ve Madde 13’te sıralanan suçlar devletin korunması kapsamındadır.
  • Vatandaşın Korunması ise TCK md.12 2. Fıkraya göre düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre vatandaşın korunması belli şartlara bağlıdır.
    • Suç bir Türk’e yahut bir Tür özel hukuk tüzel kişisine karşı işlenmeli.
    • Maddede sayılan suçlardan biri olmamalı.
    • Faili yabancı olmalı.
    • Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıl olmalı ve hapis gerektirmeli.
    • Fail Türkiye’de bulunmalı
    • Fail hakkında Türkiye’de kovuşturma yapmak için mağdurun şikayeti olmalı.
    • Bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olmalı.

 

4- Evrensellik Sistemi

  • Bu sisteme göre suç, kime karşı işlenirse işlensin, fail hangi devlet vatandaşı olursa olsun, suçluyu elinde bulunduran devlet kendi ceza kanununu uygular.
  • Evrensellik prensibi, suç işleyen bir kimsenin cezasız kalmamasını hedefler.
  • Yurt dışında bir yabancının başka bir yabancıya karşı işlediği suçları dahi Türkiye cezalandırabilir fakat elbette bunun şartları vardır.
    • Suç yabancı ülkede iki yabancı arasında geçmeli.
    • Türk kanunlarına göre aşağı sınırı 3 yıldan az olmayacak ve hapis gerektirecek.
    • Suç TCK md.13’te bulunan suçlardan olacak.
    • Suçluların geri verilmesi anlaşması bulunmamalı ve failin ülkesi faili istememeli. (Bu durumda kendi ülkesinde yargılanmayacağı için fail suçsuz kalmasın diye Türk yargısı yargılar.)
    • Fail Türkiye’de bulunmalı.
    • Adalet Bakanının istemi bulunmalı.
  • TCK md.13’te ifade edilen suçlar bütün insanlığı ilgilendirir ve bunlar nerede işlenmiş olursa olsun, failin Türk vatandaşı olup olmamasına bakılmaksızın Türkiye’de Türk kanunlarına göre yargılama yapılır.
  • Madde 13 – (1) Aşağıdaki suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede işlenmesi hâlinde, Türk kanunları uygulanır
    • a) İkinci Kitap, Birinci Kısım altında yer alan suçlar.
    • b) İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci ve Sekizinci Bölümlerde yer alan suçlar.
    • c) İşkence (madde 94, 95).
    • d) Çevrenin kasten kirletilmesi (madde 181).
    • e) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188), uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190).
    • f) Parada sahtecilik (madde 197), para ve kıymetli damgaları imale yarayan araçların üretimi ve ticareti (madde 200), mühürde sahtecilik (madde 202).
    • g) Fuhuş (madde 227).
    • h) (Mülga bent: 26/06/2009-5918 S.K./1.mad)
    • i) Deniz, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması (madde 223, fıkra 2, 3) ya da bu araçlara karşı işlenen zarar verme (madde 152) suçları.

Bu içerik hazırlanırken Mehmet Emin Artuk, Ahmet Gökcen, Mehmet Emin Alşahin, Kerim Çakır tarafından hazırlanan “Ceza Hukuku Genel Hükümler” kitabından istifade edilmiştir.

Bu gönderiyi derecelendirmek için tıklayın!
[Total: 5 Average: 5]